7 Kasım 2011 Pazartesi

çizgiler

    El miydin bana? Bilemiyorum.

    Yalnızlığıma açılan pencere veya yüzüme yalnızlığımı vuran aynam...

    Yokluğun varlığımda öyle bir yer edindi ki yokluğunu önemsememe fikri bana zul gelir oldu. Muhtemelen farkında değilsin; farkında olsan da bi önemi yok, ama seni sevmenin bana verdiği hüzne müptela oldum. Rahat uyuduğum günler kendime kızıyorum. İhanete açılan kapılar umarsızlıkların arkasında. Ben senin yokluğuna bile ihanet etmeyi kendime ar görüyorum. Vakitli, vakitsiz hayalini kapılarına dayanıyor gülümsüyorum; bazen kavga ediyor, bazen tartışıyor, ve hatta küfürleşiyoruz. Benim aklımda hep ama hep gülen yüzün kalıyor. Senin gülen hüznün benim.  Arkadaşlarım nazikçe olgunlaştığımı söylerken yüzüme yansıyan hüznünden dem vuruyorlar. Hüznünün yüzümde bıraktığı çizgiler benim.

leyla

Ah zaman. Leyla bir demdi geldi geçti, ardından mekan durdu, an durdu, Zalim ateşin zavallı pervanesi döndü, ışık durdu, zaman durdu. Yandı...

Reklam