El miydin bana? Bilemiyorum.
Yalnızlığıma açılan pencere veya yüzüme yalnızlığımı vuran
aynam...
Yokluğun varlığımda öyle bir yer edindi ki yokluğunu önemsememe fikri bana zul
gelir oldu. Muhtemelen farkında değilsin; farkında olsan da bi önemi yok, ama
seni sevmenin bana verdiği hüzne müptela oldum. Rahat uyuduğum günler kendime
kızıyorum. İhanete açılan kapılar umarsızlıkların arkasında. Ben senin
yokluğuna bile ihanet etmeyi kendime ar görüyorum. Vakitli, vakitsiz hayalini
kapılarına dayanıyor gülümsüyorum; bazen kavga ediyor, bazen tartışıyor, ve
hatta küfürleşiyoruz. Benim aklımda hep ama hep gülen yüzün kalıyor. Senin
gülen hüznün benim. Arkadaşlarım nazikçe olgunlaştığımı söylerken yüzüme
yansıyan hüznünden dem vuruyorlar. Hüznünün yüzümde bıraktığı çizgiler benim.