İstanbul'un kurşuni sabahı,
Ağaçlardan sızan çim yeşili,
Balıklara beşik mavi,
Gözlerinin rengi kara.
Çeliğe sertliği bağışlayan ateş,
Toprağa can veren su,
Ciğerlerime dolan hava,
Teninden sızan rahiya.
Sarıp sarmalayan ruh,
Yakıp kavuran vicdan,
Tutup yükselten onur,
Kalbinden taşan merhamet.
2 Ekim 2019 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
leyla
Ah zaman. Leyla bir demdi geldi geçti, ardından mekan durdu, an durdu, Zalim ateşin zavallı pervanesi döndü, ışık durdu, zaman durdu. Yandı...
-
Seyredeyim hususen bir anı, An anlatmaz meramı, Susuz çöllerde yol alan bir gemi, Dümeni çelikten, pervanesi buzdan,
-
Tan yelinde seyreyledim baharı, İlk mi, son mu? Buğday tohumları ektim içime, Yaz mı, güz mü? Emeğimdir duam, Yağmur mu, kasırga mı? ...
-
Nerede başladı nereye geldi diye baktığında bir hiçten doğan ve inanılmaz kompleks hale gelen kainat ile benzer bir hal. Tüm yaşananlar...