Uykusuz geçen gecenin sabahı,
Çamur gibi ağzımla uyandım. Ben buradaydım, ağzım buradaydı, çamur tadı, dahası berbat bir kasvet hepsi buradaydı. Ne yaptıysam üşüyen sırtıma pikeyi çekecek enerjiyi bulamadım. Kosar lanet kendisi de örtünmüyordu. Elimi yerde duran cep telefonuna uzattım. Benim çocukluğumda yazılan romanlarda, denemelerde veya şiirlerde cep telefonu yoktu. Hala garip geliyor. Hadi roman, hikaye, deneme neyse de şiirde görürsem kaldıramam. Yırtar Atarım. Bazen yeni dünyanın adetlerine yabancı hissediyorum kendimi. Şimdinin çocukları için standart olan şeyler bizlerin hayallerin de nasıl olabileceğini hayal ettiğimiz ederken de hiç bu sonuçlara ulaşamadığımız şeylerdi. İnsan geceyi uykusuz geçirince düşünceleri de kurt girmiş sürü gibi dağılıyor. Her şey bölük pörçük.
19 Haziran 2020 Cuma
9 Mayıs 2020 Cumartesi
balkona bahar gelmiş
Balkona bahar gelmiş, mis kokulu sardunyalar, pembesi ayrı kırmızısı ayrı. Limon, limon çiçek açmış görsen çıtı pıtı minik minik, ellerin gibi. İnanır mısın, bir zeytin ağacımız var. Saksıda... Baş göstereli üç yahut da dört sene oldu belki daha fazla. İlk baş gösterdiğin de ne olduğunu anlamamıştık. Hatta bir kuş tepesini gagalamıştı da o yüzden boyu kısa kaldı. Ama yandan çıkan dalları o kadar enine uzadı ki bize kendini tanıtacak kıvama geldiğinde semaya doğru birbirine bağladık. Şimdilerde kadim bir güç olarak orada bize gülümsüyor, tıpkı senin kalender duruşun gibi.
Sana daha önce göstermiştim hatırla. İki saksıda üç hurma ağacı var. Bilir misin, hurma kökleri o kadar uzar ve sarar ki neredeyse saksının tamamını kaplar? Onu oradan söküp atacak güç yoktur. Şimdilerde senin bendeki yerinin aksi bu. Kalbimi saralı ne kadar zaman oldu, nerede içime işledin bilemiyorum.
Balkona bahar gelmiş, ruhumdaki baharın aksi gibi..
13 Mart 2020 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
leyla
Ah zaman. Leyla bir demdi geldi geçti, ardından mekan durdu, an durdu, Zalim ateşin zavallı pervanesi döndü, ışık durdu, zaman durdu. Yandı...
-
Seyredeyim hususen bir anı, An anlatmaz meramı, Susuz çöllerde yol alan bir gemi, Dümeni çelikten, pervanesi buzdan,
-
Tan yelinde seyreyledim baharı, İlk mi, son mu? Buğday tohumları ektim içime, Yaz mı, güz mü? Emeğimdir duam, Yağmur mu, kasırga mı? ...
-
Bir hal var içimde, bulutlara bulaşan hayallerim, Hazin akşam saatlerinde, gün doğumuna çalan heveslerim. Işıklı yolları geçerken yahutta ...